Ölüm, yaşamın kaçınılmaz sonu ve sonsuzluğun başlangıcıdır. Peki, bu kaçınılmaz sonu nasıl karşılayacağız? Sonsuzluğa adım atarken nasıl bir miras bırakacağız? İşte bu sorular, her insanın hayatında en az bir kez kendine sorması gereken derin sorulardır. Ölmekten değil, – Allah’ın huzuruna, ne yüzle çıkabileceğimden korkmayanlara hitaben bir dostumun bana yolladığı bu makalesini paylaşıyorum.

Tertemiz Bir Hayat ve Güzel Bir Ölüm Onlar ki, tertemiz bir hayat yaşarlarken, güzel yüzlü Melekler gelip, incitmeden canlarını alacak ve “SELÂM SİZLERE, EBEDÎ KURTULUŞ VE ESENLİĞE ULAŞTINIZ, YAPTIĞINIZ İYİ İŞLERDEN DOLAYI BUYURUN GİRİN CENNETE!” diyerek müjdeyi verecekler. Şimdi, hakikati tüm berraklığıyla gözler önüne seren bunca deliller, mûcizeler ortada dururken, bu inkârcılar tövbe edip ebedî mutluluğa ulaşmak için daha ne duruyorlar? Nahl Suresi 32.

Mahmut Kısa Meali Ölümden Kaçınılmaz Her nerede olursanız olun, isterse tahkim edilmiş sağlam ve yüksek kaleler içinde bulunun ölüm mutlaka gelip sizi yakalar. … NİSA 78 

Allah’ın Huzuruna Çıkacağız Rasûlüm! Senden önce biz hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi, sen öleceksin de, senin ölümünü dört gözle bekleyen o inkârcılar dünyada ebedî mi kalacaklar? ENBİYA 34

Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi, gerçek değerinizi ortaya çıkarmak için şerle de hayırla da imtihan ediyoruz. Sonunda zâten bize döneceksiniz. ENBİYA 35  Ölümden Kaçış Yok De ki: “Kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, sonunda o, mutlaka gelip sizi bulacaktır.

Sonra duyuların ötesinde olan şeyleri de, duyular sahasına giren her şeyi de çok iyi bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız; O da size yaptıklarınızı tek tek haber verecektir.” CUMA 8 "Ölüm kaçınılmaz bir gerçek, peki onu nasıl karşılayacağız? "Sonsuzluğa adım atarken nasıl bir miras bırakacağız?" 

Güzel Sonuç için ne gibi iyi işler yapıyoruz En büyük sevinç, en büyük mutluluk, en büyük kazanç, en büyük kurtuluş, güzel bir ölümle, Allah’ın huzuruna, bir mümin olarak çıkmayı başarabilmektir. 

Ölüm, sonsuzluğun kapısıdır. Bu kapıdan geçerken, dünyada yaptıklarımızın hesabını vereceğimiz bir ahiret hayatına adım atarız. Ölümden korkmak yerine, ona hazırlıklı olmak ve hayatımızı anlamlı kılmak için çaba göstermeliyiz.

Ölüm gerçeğini kabul etmek, hayatın değerini bilmek ve her anı dolu dolu yaşamak için bir fırsattır. Ölüm, hayatın bir sonu değil, yeni bir başlangıçtır ve bu başlangıca hazırlıklı olmak, en büyük kazancımız olacaktır. 

Sözün bittiği yer: 

Ölüm Kaçınılmaz bir menzil Ölüm, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana değişmeyen tek gerçektir.

Her canlının bir sonu olduğunu bilmek, hayatın geçiciliğini hatırlatır. Her birimiz, ne zaman, nerde ve nasıl öleceğimizi bilmeden yaşamımızı sürdürürüz.

Bu belirsizlik, bazılarımız için bir korku kaynağı olabilirken, bazılarımız için de yaşamın değerini anlamamız için etkin bir rehberdir.

Ölüm, hayatın sonuna gizlenmiş – zamanını ve anını, şeklini ve oluşunu Yaratan’dan başkasının asla bilemediği, ilk bakışta, kaçmamız gerekirken, bir an bile durduramadığımız ama koşarak vardığımız ara menzil.

Ölüm, yaşamın kaçınılmaz en derin ve en kesin gerçeğidir. Ölüm, ne zaman ve nasıl geleceği bilinmeyen bir misafirdir, ancak bu belirsizlik, yaşamın değerini artırır. Çünkü ölüm, bize zamanın kıymetini ve hayatın geçiciliğini hatırlatır. Allah’ın, şah damarından, daha yakın olduğunu bilen, ne korkusuz bir cesaret veriyor ki, ölümlere bile, tebessümle cevap veriyor, o yüksek yürekler... 

Özel saat: - doğduğumuz an, hem yaşam saati, hem ölüm saati başlar. tik tak, tik tak diye atmaya, işlemeye … Ölüm: Hayatın Sessiz Rehberi Ölüm, insan yaşamının en büyük bilinmezlerinden biridir.

Onu görmezden gelmek veya ondan kaçmak mümkün değildir; zira ölüm, her an ve her yerde bizimle beraberdir.

Ölüm, hayatın son noktası değil, yeni ve sonsuz hayatın, başlangıcın ilk adımıdır.  Güzel Bir Ölümü Hak Etmek Elbet her canlı gibi, bizde öleceğiz. Onda şüphe yok. Biz güzel ölümü hak etmek için, dünyaya ve kimden gelirse gelsin tüm kötülüklere meydan okuyanlardanız.  Ölmeden önce…

Ölümden önce, yani tam ölmeden bir an önce, ne için – keşke – demek istemiyorsanız, elde vakit varken ve henüz, her an ölüm kapınızı çalmadan önce, Onu yaşayın, yapın.

Yani, keşke şu evi alsaydım mı diyeceksiniz, o an Yoksa keşke onunla küsmeseydim, Daha çok gezseydim Keşke çok daha fazla iyilik yapsaydım mı, vs vs? Cevabın her neyse, ona ölmeden önce ona odaklan, yoğunlaş… Oysa ölüm: "Ölüm, bir kelebeğin kozasından çıkması gibidir, yeni bir hayata başlangıçtır."  "Peki, sizce ölümden sonra ne oluyor?" "Hazırlığınız var mı?" "Ölüm: Son mu, Yeni Bir Başlangıç mı?"

“Şimdi, ölümün kaçınılmaz olduğunu bilerek, hayatınızı nasıl daha anlamlı kılabilirsiniz?  “Bugün, hayatta iken yapabileceğiniz en değerli şey nedir?” HİÇ SORUYOR MUSUNUZ KENDİNİZE?