İş yerlerine yapılan saldırılarda gündeme gelen ve 'vergi kaçırma' iddialarıyla tanınan Dilan Polat ve eşi Engin Polat hakkında sayısız haber çıktı. Birçok kişi bu fenomenleri eleştirdi. Dilan-Engin Polat'ın, kara para aklama, suç örgütü kurma suçlarından tutuklanmasının ardından gözler sosyal medyada lüks yaşamlarını görgüsüzce sergileyen fenomenlere çevrilmişti. Sosyal medya radarına diğer ünlüler de takıldı. Avukat Feyza Altun, fenomenleri tek tek mercek altına alıp araştırmaya başladı. Vatandaşlar, sosyal medyada aşırı lüks hayatlarını görgüsüzce gözler önüne seren ünlüleri eleştirdi. Yazdılar, kızdılar hatta sövdüler. Ama iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmak lazım. Çünkü bu insanları sonuçta biz meşhur yaptık.
Dilan Polat davası sonrasında vatandaşlar kendilerinin meşhur ettikleri diğer fenomenleri şikayet ederek yargılanmalarını istemeye başladılar. Ki bu insanlar, şu an şikâyet ettikleri fenomenlerin zamanında sıkı takipçisi olan, sürekli takip eden, paylaşımını beğeni yağmuruna tutan kişilerdi. Kısacası bu insanları biz ünlü yaptık. Peki, bunu nasıl yaptık? Sosyal medya kullanımının fazla olduğu günümüz dünyası gösteri toplumunda tabi ki de.
Sosyal medya ile bir gösteri toplumu ortaya çıktı. Gösteri toplumunun temel amacı göz önünde bulunmaktır. Günümüz toplumu bir gösteri dünyasıdır. Sosyal medya kullanıcıları, gösterinin bir parçası olmaktadır. Yani hem kendilerini teşhir etmekte hem de diğerlerini de gözlemlemektedir. Kullanıcıların mahrem alanları da kamuya açılmış, mahrem ile aleni sınırlar arasındaki fark ortadan kalkmıştır. Hayatlarını gözler önüne seren bireyler mahremiyeti de ihmal etmektedir.
Görselliğin ön planda olduğu bu ortamda her birey bir ünlü gibi sıradan hayatlarını gözler önüne sererek paylaşım yapmakta; tanık oldukları, günlük deneyimlerini, sosyal hayatlarından mahrem kısımları sosyal mecralarda paylaşmaktadır. Bu bireyler, mahremiyetlerini kamuoyuna açmakta hiçbir sakınca görmemektedirler. Özel alana bir saygı kalınmadığı için mahremiyet zarar görmeye başlamıştır. Ünlüler de şov dünyasının öncüleri durumundadır. Sosyal medyada ürettiğimiz her şey bizim özelimiz olmaktan çıkıp herkese ulaşmaktadır. Kendini tanıtmak, açıklamak, kanıtlamak ya da göstermek istemenin en kolay karşılık bulduğu alandır. Bireyler gönüllü bir şekilde kendilerini ifşa ederler. Bu onlara cesaret verir. Ve böylelikle kendilerini toplumdan farklı görürler.
Son zamanlarda yasa dışı yollarla para kazanan fenomenlerin sayısı arttı. Daha doğrusu daha fazla göz önünde bulunmaya başladı. Bu sözde ünlüleri biz halk meşhur yaptık. Nasıl mı? Yaptıkları saçma sapan paylaşımları beğenerek, hakaretlerine göz yumarak, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri ürünleri satın alarak… diye diye liste uzayıp gider. Bizler, saçma sapan insanları meşhur edip sonrasında bunun pişmanlığını yaşadıktan sonra o insanları sosyal medyada takibe alarak açıklarını arayıp ve şikâyet etmeye başladık. Yani bir nevi vatandaşlar gazeteciliğe bürünmüş durumda. Ve aslında ahlaki çöküntüye sebep olan halk ve ahlak bekçiliğine bürünen yine halk…