VATANDAŞIN İHMAL ETTİĞİ HUKUKİ HAK; TAZMİNAT DAVALARI

VATANDAŞIN İHMAL ETTİĞİ HUKUKİ HAK; TAZMİNAT DAVALARI

Abone Ol

               Hangi Konuda Yada Durumda Tazminat Davası Açılabilir?

               Tazminat davası, usul ve yasalarımız uyarınca birçok nedene dayalı olarak açılabilir:

               -Boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat,

               -Nişan bozma nedeniyle maddi ve manevi tazminat

               -İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat,

               -Hatalı doktor uygulamalarından kaynaklanan (malpraktis) tazminat,

               -Hakaret ve tehdit nedeniyle veya basın yoluyla kişilik haklarına saldırı gerçekleşmesi halinde kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklanan manevi tazminat davaları

               -Sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları

               -Devlet idaresinin ve personelinin hatalı işlemleri ve davranışlarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları

               -Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları

               -Araçta hasar ve değer kaybının oluşması halinde

               -Kasten yaralama ve kasten adam öldürme eylemlerinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davaları

               -Haksız fiilden kaynaklı taşınır/taşınmaz mala gelen zararlardan doğan tazminat davaları olarak son derece geniş bir alanda  etkilidir. Ancak vatandaşın maddi olarak ekstra tatmin edilebileceği bu hak ihmal edilmektedir.

               Peki Tazminat İsteme Yetkisine Sahip Kişiler Kim Olabilir?

               Herhangi bir birey, kazalar, hatalı ürünler, tıbbi hatalar, kişilik hakları ihlal edildiğinde veya benzeri durumlar neticesinde maruz kaldığı zararlar sebebiyle tazminat talep edebilir.

               Kural olarak tazminat isteminde bulunma hakkı zarar görene aittir fakat uygun şartlar sağlandığında diğer aile üyeleri de tazminat talep edebilir.(TBK. m.56) Örneğin, aile fertlerinden biri tıbbi bir hata nedeniyle zarar gördüğünde, diğer aile üyeleri de bu durumdan etkilenebilir ve tazminat isteme hakkına sahip olabilir.

               İşletmeler ve şirketler, haksız rekabet, sözleşme ihlali veya ürün sorunları gibi durumlar nedeniyle maddi kayıplar yaşadığında tazminat davası açabilir. Örneğin, hatalı bir ürünün sebep olduğu zararlar yüzünden üretici firma, tazminat talep edebilecek olan diğer işletmeler tarafından dava edilebilir.

               İş yerinde maruz kalınan iş kazaları, işverenin ihmali veya iş yerindeki tehlikeli koşullar nedeniyle çalışanlar da tazminat davası açabilir. Örneğin, iş kazası sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi zararları tazmin etmek adına bir işçi dava açabilir.

               Açılan Davada Talep Edilen Tazminat Neyi İçermektedir? Ne Kadar Tazminat Verilir?

               Maddi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle malvarlığında meydana gelen eksilmenin, yani maddi zararların giderilmesi; manevi tazminat davası ise aynı işlem veya eylemler nedeniyle bireyin yaşadığı üzüntü, elem ve yıpranmanın yol açtığı manevi zararların giderilmesini amaçlayan bir dava türüdür.

               Özellikle manevi tazminatın amacı; kişilik hakları saldırıya uğrayanın manevi zararını, çektiği üzüntüyü ve uğradığı ruhsal sarsıntıyı gidermek olduğu gibi, manevi tazminatın önleme (cezai) amacı gibi ikincil bir fonksiyonu da bulunmaktadır.

               Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas No. 2019/5769 Karar No. 2020/280 Tarihi: 28/01/2020 Kararında

               Manevi tazminatın caydırıcılık unsurunu da taşımasının gerektiğini açıkça ortaya koymuştur.

               "Manevi tazminat davalarında, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplardan çıkılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır."

               Bu kapsamda baktığımızda tazminatların zenginleştirecek düzeyde yüksek olmaması esas olsa da bu fonksiyonlar da gözetildiğinde mağduru tatmin edecek bir düzeyde olması gerektiği gösterilmiştir.

               NETİCETEN;

               Devletin, yani idarenin işlem ve eylemleri nedeniyle zarara uğrayanların açtığı tazminat davasına “tam yargı davası” denilmektedir. Hem maddi zarar hem manevi zarar talep edilebilir.

               Kimden kaynaklanırsa kaynaklansın, bedensel zarar (yaralanma) halinde açılan maddi tazminat davasında,  kişinin iyileşinceye kadar “çalışamadığı süre” nedeniyle uğradığı maddi zarar, kalıcı sakatlık nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kayıpları, tedavi giderleri ve tedavi boyunca yapılan her türlü masraf ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan maddi kayıplar talep edilebilir.

               Aynı şekilde ölüm halinde, ölenin yakınlarınca talep edilebilecek maddi tazminatın kapsamı; cenaze giderlerini, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları karşılamaktadır.

               Manevi tazminat, kişilik değerleri saldırıya uğrayan kişinin isteyebileceği bir tazminat türü olarak dar kapsamlıymış gibi düşünülse de; kişinin yaşamı,  kişinin sağlığı,  kişinin vücut bütünlüğü, kişinin ruh bütünlüğü etkilenen, müdahale edildiğinde kişinin üzüntü veya elem duymasına yol açan tüm fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri karşılığında  istenebilen bir tazmin aracıdır.

               Yani haksız eylemler veya ihlaller sonucu yaşanan psikolojik etkilenmeler, duygusal acı ve sıkıntılar da olduğu gibi  kişinin toplum içindeki itibarının zarar görmesi, itibar kaybına uğraması halinde de, kazalar, travmatik olaylar veya haksız eylemler sonucu oluşan psikolojik etkilenmeler de de, mağdurun tatmin amaçlı talep edebileceği bir tazminat hakkıdır.

               Görüldüğü gibi pek çok haksız fiil neticesi açılan ceza davaları ile sorumlular düşük cezalarla hapse girmeden hayatını devam ettirebilse de açılacak maddi ve manevi tazminat davaları ile bizzat mağdur lehine ödettirilecek bir para ile hem mağdur tam tatmin edilebilir hem de gerçekten sorumlular işledikleri suç nedeniyle caydırılabilir. Yani vatandaşın bu hakkını kullanması kendi hak ve talebi olarak hem hukuki bir sorumluluk ve hem de ihmal edilmiş bir hak kaybıdır. Bu konuda vatandaşımızın bilinçlenmesi hem kişisel hem de kamusal bir menfaate hizmet etmektedir. Ancak hukuk davaları son derece teknik bir mevzuata tabi olması ve yanlış taleplerde yargılama giderlerini ödemek zorunda kalınması gibi durumların engellenebilmesi yönüyle hukuki yardım almadan kullanılmamalıdır. Sağlıcakla kalın.