Mudurnu’yu tavukçuluk sektöründe adeta bir dünya markası haline getiren, Mudurnu Tavukçuluk Kurucusu, Bolu Milletvekili, Hayırseveriş insanı merhum Tevfik Türesin ve eşi Hasime Türesin için vefatlarının 5. Yıldönümünde mevlid-i şerif merasimi düzenlenecek. Türesin aile fertleri tarafından düzenlenecek olan mevlid-i şerif merasimi 29 Ekim Pazar günü Yıldırım Bayezid Camii’nde kılınacak olan öğle namazının ardından saat 14:30’da Hacettepe Mezarlığı’ndaki kabirleri başında başlayacak. Mevlid-i şerif öncesi Büyük Cami önünden saat 13:30’da servis kaldırılacak. Merhum Tevfik Türesin’in oğulları Uğur ve Oktay Türesin, düzenlenecek olan mevlid-i şerif merasimine tüm Mudurnulu vatandaşları davet etti.
Tavuk etini Türk Halkına sevdiren, bölgesinde 40 yıl boyunca halkın refahını yükselten, iş ve aş sağlayarak çiftçimizin Bağ-Kur ödemesine sosyal emeklilik imkanına vesile olan emeklinin köyden kente göçünü durduran adam “ Mudurnu Tavukçuluğun Kurucusu Tevfik Türesin.”
Mudurnulu genç ziraat teknisyeniydi.
Manifaturacı Babası Tevfik Türesin’i 1952 yılında İstanbul Halkalı Ziraat Mektebine tavukçuluğu ve tarımı öğrenmesi için göndermiş, Türkiye'nin ilk sanayici tavukçusu olmasına vesile olmuştu.
Ailenin üçüncü çocuğuydu.
1965 yılından 2000 yılına kadar Sektöründe Avrupa'nın en büyük entegre tavukçuluk fabrikası, 100 milyon dolarlık devasa ciro ve binlerce üreticisi, çalışanı ile bölgesinde köyden kente göçü durdurmayı başarmıştı.
Devletin yaratacağı iş istihdamı gerçekleştirmişti. Türkiye'de ilk kez örnek sözleşmeli üretim modeli ile Bolu ilçelerinin tarımsal kalkınmasını, Mudurnu ilçesini gıda da marka yapmayı başarmıştı.
Yüksek cesareti, teknik ve babadan ticari bilgisi vardı. İlk üretimlerini köylüye civciv, yem, pazarlama, sağlık hizmetleri vererek sözleşmeli fason üretim modeli ile sağladı. Büyük baş hayvancılığın temel beslenme sorunu mısır silaj ekimini uyguladığı örnek mısır silajını şirket bahçesinde 100 dönüm arazisine ekti ve üreten çiftçiye örnek oldu.
15 yıl boyunca üreticinin sütüne iyi fiyat vererek sahip çıktı. Bölgesinde süt, inek iliği, büyük baş besi üretimleri için örnek oldu. Seben ilçemizde süt fabrikası, Göynük ilçemizde örnek gösterilebilecek turistik ‘doğal yaşam oteli’ni kurdu. Sünnet Gölüne sahip çıkarak aç gözlü iş adamları ve yanlış siyasetçilerden korudu.
Mengen ilçemizin tek iş kolu olan Werzalit profil fabrikası Gentaş’ı ayağa kaldırdı, binlerce kişinin iş imkanı bulmasına vesile oldu. Mengen halkına verdiği sözü yerine getirmenin haklı gururunu yaşadı.
Türkiye de ilk yasa çıkarttırarak özel isim ünvanlı AİBÜ üniversite kurulmasında ve ilk özel isimli vakıf üniversitesi kurulması için hazineden yer tahsisi yapılmasında büyük rol aldı. Aksi halde ‘ İzzet Baysal babamız vazgeçecekti’ derdi.
Mudurnu da ilk başlangıç AİBÜ Üniversitesine bağlı yüksekokulu tavukçuluk meslek okulunu eski hastanedeki boş lojman alanlarda başlattı. Türkiye'nin ikinci büyüklükte üç meslek dalında tavukçuluk, turizm, el sanatları için atölyeli, lojmanlı, spor salonlu okulu, şirketin bahçesinde arsa vererek, maddi katkılarıyla da, devlet millet el ele meslek okulunu kurdu.
Sonradan bu okul, Mudurnu ve Bolu’daki siyasetçiler nedeniyle yaptırdığı okul YİBO imam-hatip lisesi oldu. İsmini vermek istediler fakat kabul etmedi. Mudurnu da, Seben’de, Mengen’de, spor da, sanat da sosyal faaliyetler için futbol sahaları, binalar, gölet, piknik alanları yaptı. Mudurnu sporu 2. lige taşıdı. Hedefi Mudurnu da futbolcu yetiştirmekti.
Mudurnu Şeyhül Ümran vakfının kurulması için o günün şartlarında gayrimenkul şartı nedeni ile Keyvanlar konağını satın aldı ve vakıf kuruldu. Konak Turizminin başlamasına vesile oldu.
Daima güven verir, iyi niyetli düşünür, düşünmeyi tavsiye eder, hayır işlerinde şahsi reklam yapmayı sevmez, tasarrufa önem verirdi. Kul bilmezse Allah bilir derdi. Çalışanını koruyan sabırlı, sebatkar, sosyal paylaşımcı şahsiyetti. Cumhuriyet Bayramlarını halkın morali için ünlü sanatçılarla kutlanmasını sağlardı.
Ticari felsefesi az kazanan çok kazanır , Ahi felsefesini söyler uygulardı. Büyük üretim maliyeti olmasına rağmen tavukçu rakipleri ezilmesin diye şok fiyat indirimlerinde bulunmaz, sektörün gelişmesini ister, kimseyi rakip görmezdi.
Tavuk üretiminde Tavukçuluğa başladıktan 5 yıl sonra yakın arkadaşlarına tavsiye ederek ortaklıklar kurmuş, bir çok krizle mücadele etmiş, uzun süren ortaklık yapısını ülkenin yaşadığı 1995 ekonomik krizinde şirketi zorda iken sermaye artırımına katılmayan şirket batacak diyen ortaklarından hisselerini devralmak zorunda kalmıştı. Cesurca aldığı kararlar ve ihracat yaparak şirketini 1995 krizinden kurtarmıştı.
Tavukçuluk sektöründe bir çok ilkleri başarmış, 1998 yılında standart kaliteli üretim ihtiyacı olan 300 bin metre kare tam otomasyon üretim kümesleri, 14 bin metre kare o günün en modern hijyen teknolojide olan Avrupa'nın üçüncü büyük entegre kesimhanesini inşa etmişti.
Öz kaynak yetersizliğinden krediler kullanmak zorunda kalmış, tesislerini açtıktan sonra Türkiye'nin yaşanan en büyük 2001 ekonomik krizine bankacılık sektörünün faizleri ve yem hammaddesinde yaşanan nedeni bilinmeyen bir alfotoksin küf nedeniyle üretimleri durmuştu.
İflas eden Mudurnu Tavukçuluk tesisleri halen dimdik ayakta, iş, aş vermeye, üretime devam etmektedir. 2001 krizinde dünya kiliseler Birliği desteği ile kurulan vakıf aynı yaşayan Köytür tavukçuluğa o dönemin hükümeti 11 milyon dolar kredi vermiş. Mudurnu’ya görünmeyen eller kredi dosyasını bakanlar kurulundan geri çekmişti.
Bu şirketi kıskanan fetocu Mudurnulu hemşehrimizin yanlış dedikodularıyla Feto elimiydi. Bugün Köytür, Lades gibi entegreler de hiçbir tesisattan eser kalmazken, Tevfik Türesin’in iyi niyetli çabaları, düşünceleriyle tesisleri kendi ailesinin alakası olmamasına rağmen yaşamasına üretmeye devamını sağlamayı da başarabilen ender iş adamıydı Tevfik Türesin.
Hayatı büyük baş hayvancılık, turizm, suni tahta Gentaş kuruluşları gibi büyük mücadeleler, eserlerle, iyiliklerle dolu geçen Tevfik Türesin, nerede hata yaptı? Hatası o günkü hükümete devletine ve üst düzey yöneticilerine güvenmesi miydi? Bu araştırılmalıdır.
Tevfik Türesin gibi genç bir ziraat teknisyen olan cesur girişimciyi kriz ortamında devletinden yardım alamamasına, yalnız bırakılmasına rağmen pes etmedi, eserleri bugün hala yaşıyor. Herkes imkanlarını faize yatırırken, o tam tersini yaptı. Türkiye'ye olan güveniyle yatırımını arttırdı, herkes küçüldü, o büyüdü.
Vergi rekortmenleri listesinin değişmez ismi oldu. Türkiye'nin en güçlü 500 kuruluşunda ilk 50 sıraya kadar yükseldi. Yıllarca vergi rekortmeni oldu. Kazandığını toplumla paylaştı. Sosyal sorumluluk projelerine büyük önem verdi. Hiçbir zaman ticari kaygıyla yaşamadı.
Toplumsal refahı arttırmak, insana faydalı olmak için yaşadı. Milletvekilliğinde Hükümet bütçesinden Bolu’ya en büyük özel idare köy hizmetlerine katkıyı sağladı. Döneminde elektriksiz, telefonsuz, yolsuz köylere hizmetlerin gelmesini sağladı.
Abant’ın Düzce’ye bağlantı yoluna karşı geldi. Düzceli Abant gölünü talan etmesin diye yaptırtmadı. TBMM de Bolu’yu en iyi şekilde temsil etti. Tarım ve hayvancılıkla ilgili birçok yasa ve kanunun çıkmasını sağladı.1994 yılında Türk tavukçuluğunu ihracatta tonda 700 dolar destek çıkartarak Türk tavukçuluğunun batmamasına vesile oldu.
2001 ekonomik krizinde bankalar faiz kurları karşısında memleketine yaptığı 14 bin metre karelik modern kesimhane 300 bin M2 tam otomasyon üretim kümesleri ve yem hammaddesinde yaşanan alfotoksin küf nedeniyle krizle yenildi. Tavukçuluktaki krizde devlet hükümetten Bolu, Mudurnulu siyasiler tarafından yalnız bırakıldı, destek alamadığı için gönlü kırgın gözlerini hayata kapadı.
