MİRASTAN MAL KAÇIRMA NEDENLİ TAPU İPTAL VE TESCİL

Abone Ol

Merhaba Değerli Okurlarım, Kıymetli Hemşerilerim,

Bu haftaki yazımızda halk arasındaki adıyla mirastan mal kaçırma teorideki ismiyle de muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası üzerinde durulacaktır. Muvazaa, Arapça kökenli bir kelime olup, "danışıklılık" anlamına gelmektedir. Yani muris vefat etmeden önce mirasçılardan birine veya birkaçına kendisine ait malvarlıklarını görünüşte satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi karşılığında diğer mirasçısından mal kaçırma kastıyla hareket ederek mirasçılardan birine malvarlığını bırakarak diğerine hiçbir şekilde mirastan pay kalmamakta ya da bir taraf aşırı zenginleşirken diğerine mirastan küçük bir hisse kalmaktadır. Bunun sonucu olarak ise hakkının önüne geçilen diğer yasal mirasçı tapu iptali ve tescil yoluna başvurabilmektedir.

Saklı pay sahibi olsun ya da olması  tüm mirasçılar böyle bir durumun varlığında tapu iptal ve tescil davası açabilecektir. Yalnız muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davaları, murisin ölümü akabinde açılabilir. Çünkü mirasbırakan hayatta olduğu müddetçe, mirasçıların miras haklarının doğmuş olduğundan söz edilemeyecektir. Muris muvazaası hukuki sebebine dayalı olarak açılacak olan tapu iptali ve tescil davalarında talepte bulunulan hak mülkiyet hakkı olduğu için ve mülkiyet hakkı mutlak bir hak olduğu için, bu davaların açılması önünde zamanaşımı süresi veya hak düşürücü süre adı altında herhangi bir süre engeli mevcut değildir. Zaten bu dava, mülkiyet hakkına ilişkin olmasaydı dahi muvazaa içeriyor olmasından dolayı zamanaşımı söz konusu olmayacaktı. Kısacası muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Dava her zaman açılabilmektedir.

Muris muvazaası nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında ispat yükü, davacı yan üzerindedir. Yargılamanın hakkaniyetli olarak sonuca bağlanabilmesi adına çeşitli ispat araçları ve karineler dikkate alınabilmektedir. Öncelikli olarak ispatlanması gereken husus: Murisin, mirasçılardan mal kaçırma iradesinin varlığıdır. Buna ilişkin olarak senede karşı senetle ispat kuralının istisnası olarak her türlü hukuka uygun delilin ileri sürülebilmesi mümkündür. Çünkü muvazaa hususunun ispatı, her türlü delil ile gerçekleştirilebilir. Tanık beyanı, mesajlaşma ekran görüntüleri, mektup ve diğer yazışmalar, banka dekontları, kamera kayıtları vb. ispata elverişli ve hukuka uygun olarak elde edilmiş olan her türlü delil bu davada kullanılabilecektir.

Tüm bunların yanında yargıtay tarafından benimsenen ilkeler doğrultusunda mirastan mal kaçırmanın varlığı için bu hususlar önemlidir. Muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri ile toplumsal eğilimler (yani kız çocuğa miras bırakılmaz söylemleri vs.) , hayatın olağan akışı,  murisin satış sözleşmesi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı (muris çok sıkıntıdadır borç harç içerisindedir kendisine bakacak durumda değildir bu sebeple taşınmazı satmış olması düşünülebilir aksi halde mirastan mal kaçırma kastıyla hareket edildiği düşünülmelidir.), davanın tarafları ile muris arasındaki sosyal ilişki dinamiği( murisin bakımıyla kimin ilgilendiği, murisin minnet duygusu içerisinde olup olmadığı), muvazaalı olduğu iddia edilen satış işleminin alıcısı olan davalının satış sözleşmesinin yapıldığı esnada sahip olduğu alım gücü, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasında farklılık bulunup bulunmadığı, satım sonucunda murisin banka hesaplarında ya da vefatından sonra bu satımdan elde ettiği gelirin tereken çıkıp çıkmadığı ya da satım sonucunda murisin malvarlığına başka bir şeyler katıp katmadığı  gibi hususların da değerlendirmeye alınması gerekmektedir. Bu durumlarda biri ya da birkaçının ispatı halinde muris muvazaası olduğunun söz edilir.  Yukarıda sayılan nedenlerden görüleceği üzere gerçekte bağış olan ancak satış olarak gösterilen bu işlemler butlanla malul olup, iptali gerekecektir.

Mirastan mal kaçırmanın varlığı halinde tapu iptali ve tescil davası ile birlikte veya bu davanın akabinde farklı hak ve talepler de ileri sürülebilmektedir. Örneğin duruma göre tapu iptali ve tescil ile birlikte terditli olarak taşınmazın kullanıldığı süre dikkate alınarak ecrimisil ve kira alacağı talepleri ilerisi sürülebilmekte, ana taşınmaz üzerinde bulunan ve taraflardan biri tarafından inşa edilmiş olan yapılar ya da dikili bitkiler için muhdesatın aidiyetinin tespiti davası ile bu hususun tespit edilmesi istenilebilmektedir. Hangi hak ve taleplerin ileri sürülebileceğinin belirlenmesi açısından her bir somut olay kendi özelinde değerlendirmeye tabii tutulmalıdır.

Uzun bir mesele olan mirastan mal kaçırma (muris muvazaası ) nedenli tapu iptal ve tescil davasının ne olduğu, böyle bir durumun varlığının nasıl ispatlanacağı, dava da zamanaşımı süresinin olup olmadığı, tapu iptal ve tescil ile birlikte nelerin talep edileceği üzerinde kısaca durulmuştur. Yazıma Yunus Emre'nin şu dizeleriyle son vermek istiyorum;

Mal sahibi, mülk sahibi,

Hani bunun ilk sahibi.

Mal da yalan, mülk de yalan,

Var biraz da sen oyalan.

Sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyorum. Başka bir konuda görüşmek dileğiyle...