Kadınların şiddete uğramasını önleyici tedbirler kapsamında 2012 yılında çıkartılan kanundaki Türk aile yapısını temelden yıktığı ileri sürülen 6284 nolu yasadaki 'kadının beyanı esastır' ibaresi değişiyor, artık 'kadının kanıtı' istenecek. Kamuoyunda iftira yasası olarak bilinen 6284'deki 'beyan esastır' hükmü yerine 'kanıta dayalı' uygulamalar yürürlüğe girdi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Resmi Gazete'de 25.11.2023 tarihinde yayımlanan genelgede, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımı ve toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini gerektirdiği belirtildi.
6284 sayılı kanuna göre artık sadece kadının değil, cinsiyet ayrımı gözetmeden şiddet mağdurların beyanı esas alınacak.
Genelgede özetle şu ifadelere yer verildi:
"Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında kanıta dayalı politikaların geliştirilmesine temel oluşturacak ve uluslararası standartlarda istatistik üretilmesine imkan sağlayacak verilerin elde edilmesi amacıyla nüfus temelli saha araştırmaları gerçekleştirilecektir. Kadına yönelik şiddetle mücadele politikalarının ve hizmetlerin izlenmesi, değerlendirilmesi ve geliştirilmesine kaynak oluşturacak ve uluslararası standartlarda istatistik üretilmesine imkan sağlayacak idari verilerin üretilebilmesi ile veri entegrasyonu sağlanabilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi yönetim sistemlerinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır."
Kadına yönelik şiddetle mücadele kurumsal hizmet birimleri olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve kadın konukevlerinin kapasitesinin güçlendirileceği bildirilen genelgede, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarında sadece kriz odaklı değil aynı zamanda risk analizi ve yönetimi odaklı yaklaşımla şiddet mağduruna erken müdahale edilmesi sağlanarak etkin hizmet sunulacağı ifade edildi.