Gerede Panayırı: Kültür, Ticaret ve Sosyal Yaşamın Simgesi
Gerede Panayırı, yüzyıllardır süregelen bir gelenek olarak hem ticari hem de kültürel açıdan bölgenin en önemli etkinliklerinden biridir.
Osmanlı döneminden bu yana düzenlendiği bilinen panayır, 16. yüzyıldan itibaren Gerede ve çevresindeki kazaların en önemli ticaret merkezi haline gelmiştir. Mahalli şiveyle "Gerede Mahyası" olarak anılan bu büyük pazar hem bölgenin ticaretine hem de sosyal hayatına canlılık katmış, insanları bir araya getiren bir yaşam festivali haline gelmiştir.
Gerede Panayırının kökleri Osmanlıca da "Mahiye" veya "Mahya" kelimesinden gelmektedir.
Bu kelime hem hayat hem de canlılık anlamına gelir ve zamanla dilimize "Mayha" olarak yerleşmiştir.
Gerede Panayırının Tarihi ve Önemi
Eskiden tarımın ilkel yöntemlerle yapıldığı dönemlerde, çiftçiler tarlalarını biçtikten ve hasadını topladıktan sonra kışlık alışverişlerini yapmak ve yetiştirdikleri ürünleri satmak için panayıra akın ederlerdi.
1863 yılına kadar yılda sadece bir gün süren bu panayır, esnafın talebi üzerine Gerede Kaymakamı’nın önerisiyle üç güne çıkarılmıştır.
Bu tarihî değişiklik, Gerede Panayırını daha kapsamlı ve düzenli bir ticaret festivali haline getirmiştir.
Zamanla, Türkiye’nin en eski ve büyük panayırlarından biri olarak kabul edilen Gerede Hayvan ve Emtia Panayırı, 15 günlük aralarla eylül ortası ve ekim başında üçer gün olarak düzenlenmeye başlanmıştır.
Panayırın kurulduğu yer, Gerede’nin Tabakhaneler mevkiinin arka kısmındaki geniş arazi olup, bölgedeki en büyük pazar yerlerinden birini oluşturur.
Panayırın kurulduğu günlerde, Gerede adeta bir festival havasına bürünür, tabakhaneler 3 gün kapatılır ve tüm ilçe panayır coşkusuna katılır.
Ticaretin ve Kültürün Merkezi
Gerede Panayırı sadece bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda bölgenin kültürel hayatının ve sosyal bağlarının pekiştiği bir organizasyondur. Panayırda, canlı hayvan satışı (at, eşek, inek, keçi, koyun gibi) yapılırken, aynı zamanda kumaş, giyim, gıda, züccaciye, elektronik eşya gibi her türlü malzeme ve ev eşyası da satışa sunulur.
Hatta panayırın vazgeçilmezi olan kızarmış kaz eti, yöreye özgü bir lezzet olarak özellikle talep görür.
Eskiden bekar kızlarını evlendirmek isteyen ailelerin, kızlarını panayıra getirdiği ve gelin adayı aradığı söylenmektedir.
Bu gelenek, panayırın sadece ticaretle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda sosyal hayatın, kültürün ve insan ilişkilerinin de merkezi olduğunu gösterir.
Köylerden gelen aileler, ürünlerini satıp kışlık ihtiyaçlarını karşılarken, panayır aynı zamanda kışın yaklaştığının da habercisidir.
Gerede’nin sert geçen kışlarına hazırlık yapmak amacıyla turşuluk malzemeler ve kışlık yiyecekler de panayırdan temin edilir.
Panayırın Sosyal Boyutu
Panayır, sadece alışveriş yapılan bir pazar olmaktan öte, dostların, akrabaların ve uzun zamandır birbirini görmeyen insanların bir araya geldiği sosyal bir buluşma alanıdır.
Büyük şehirlerde yaşayan Geredeliler panayır zamanında memleketlerine geri döner, arkadaşlarını ve komşularını da getirerek bu kültürel festivale tanıklık etmelerini sağlarlar.
Bu sayede Gerede Panayırı, şehrin tanıtımına da katkı sağlar ve yerel kültürün gelecek nesillere aktarılmasına vesile olur.
Panayırda, özellikle çocuklar için eğlence büyük bir yer tutar.
Pamuk helva, dondurma, şekerlemeler çocukların vazgeçilmezidir.
Ayrıca, panayır harçlığı olarak verilen paralar genellikle lunaparkta harcanır ve kaleciye şut çekmek gibi eğlenceler çocuklar arasında büyük bir heyecan kaynağıdır.
Büyükler ise panayırdan eve dönerken mutlaka bir hatıra eşya alırlar.
Bu bazen bir ev eşyası, bazen de kıyafet olabilir.
Gerede Panayırının geleneklerinden biri de esnafın ilk gün cuma namazından sonra çalışanlarıyla birlikte toplu yemek yemesi ve ardından bereketli kazançlar için dualar edilmesidir.
Ticaretin ve Dayanışmanın Merkezi
Panayırın ekonomik boyutu da oldukça önemlidir.
Yıl boyunca yetiştirilen ürünlerin satışa sunulduğu bu büyük pazar hem esnafın hem de köylülerin yüzünü güldürür.
Bölgede yaşayan insanlar için yılın en bereketli zamanı olan panayır, aynı zamanda kışın sert geçeceği Gerede’de kışa hazırlık anlamına gelir. Panayır süresince özellikle kızarmış kaz eti ve Gerede’nin meşhur keş ve yoğurdu gibi yerel lezzetler büyük talep görür.
Sonuç
Gerede Panayırı, sadece bir ticaret festivali değil, bölgenin kültürel sembolü ve sosyal hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır.
Yüzyıllardır süregelen bu gelenek, insanları bir araya getiren, paylaşmayı ve dayanışmayı pekiştiren bir etkinliktir.
Panayır, bölgenin sosyolojisini, ticaretini ve kültürünü yansıtan bir yaşam makalesi niteliğindedir.
Gerede Panayırı, bu özelliğiyle hem ticari hem de kültürel bir bayram olarak yüzyıllardır süregelmektedir.
Bu da arkadaşımın panayırı tanıtan şiiridir.
Gerede Panayırı
Yıllar geçse de üstünden asırlar boyu,
Gerede’nin mayhası hep diridir, dolu.
Eylül gelir, dağlar beyazı selamlar,
Kış kapıda, Gerede yine panayırla parlar.
Tezgahlar kurulur, panayır dolup taşar,
Halk kasabadan, dağdan ovadan koşar.
Kazlar tavuklar aşlar pişer fırında,
Her evin bir köşesinde panayırın tadı var.
Panayıra doluşur el emeği, göz nuru,
Kıyafetler, gıdalar, züccaciye, yoğurt, tereyağı, keş,
Her köşede bir hatıra, alınır mayhalık bir eş,
Kimi kumaş arar, kimi oyuncak, çocuklar neş'e dolu.
Eski günlerde bekar kızı olan,
Gelin arayan panayıra dolan.
Kimi kumaş arar, kimi gönül gözler,
Kısmet de bazen panayırda dizilir sözler.
İnsanlar mahsullerini, bir yıllık emeğini,
Panayırda satmaya getirir alın terini.
Tarlada çalışmış, harmanı kaldırmış,
Kışa hazırlık, zahiresi tamamdır, yıl kurtulmuş.
Tabakhaneler susar, tezgahlar canlanır,
Cuma namazıyla bereketle dolar her yan,
Esnaf dua eder, "Allah ziyade versin,"
Paylaşmak bu panayırda esas, kimse geride kalmasın.
Küçük çocuklar elinde şeker pamuk,
Lunaparkın sesi, dönen salıncak,
Kimi köfter arar, kimi kızarmış kaz,
Her köşede bir gülüş, her yürek biraz naz.
Eskiden ne vardıysa, şimdi de o var,
Panayır kurulur, Gerede yine bayram yapar.
Kışın habercisi bu renkli büyük fuar,
Ticaretten öte, kültürdür, dostluğu çoğaltır.
Büyükler hatıra bakar, "Ne aldın panayırdan?"
Kimi evine halı, kimi bir kumaş beğenir,
Ama aslında alınan şey dostluktur,
Panayırda kurulan o sımsıcak bağdır.
Her evin kapısı açıktır bu mevsimde,
Kazlar pişer, kokusu dağılır meydanlara,
Gerede’nin esnafı güler, bolluk var mahyada,
Panayırın bereketi dolup taşar her yuvada.
Esentepe’de toplanır dostlar, kardeşler,
Panayırdan alınanlarla bir sofra kurulur,
Kaz eti, köfter, şak şak helvası meşhurdur,
Panayırla hayat bulunur, dostluk savrulur.
Büyük şehirlerden gelenler,
Panayırı görmeye merakla dolanır,
Gelinler, damatlar, akrabalar,
Panayırda buluşup kucaklaşır, hal hatır sorar.
Kış gelir Gerede’ye sert, soğuk ağır,
Ama panayır kışın habercisi,
Evin her köşesi, kilerler dolar taşar,
Panayır biter, ama anılar yıllarca yaşar.
Gerede’nin panayırı bir ticaret değil sadece,
Bir halkın kültürüdür, asırlık şenliği,
Her yıl yeniden doğar, yeniden canlanır,
Panayırda buluşur tüm yürekler, dolup taşar sevinci.
Bolluğun, bereketin, dostluğun adı,
Panayırdır Gerede’nin kalbindeki bayramı,
Bu gelenek bitmez, tükenmez yıllarla,
Gerede’nin sesi, ruhu panayırla parlar.
Mayhadan dönerken insanların akıllarında o coşku,
Gönüller doymuş, bazı eksikler tamam bazı tamamlar eksik,
Mayha sadece ticaret değil, bir sembol bir simgedir,
Gerede'nin kalbinde atan bir kültürdür, panayır daim olsun.
Ömer Çağlın