Ulaşımda rahatlık diye üniversite öğrencilerini kandırıp az veya çok oylarını aldı. Seçimden sonra şoförler odasından gelen her zam talebini anında yerine getiren Başkan, öğrencilerden gelen tepkilere kulak asmadı. Sebebi ne? “Ben Bolu’ya Bolulu’ya hizmet ediyorum” mottosunda davrandığı için. On binlerce üniversite öğrencisini Bolu’dan çıkarsak aceba kaç işletme kepenk kapatır veya sektör değiştirir, hesap edin… “Öğrenci bana oy vermedi, ama şoförlerin hepsi bana oy verdi” diye üniversitelilerin tepkisine kulak asmayan Tanju Özcan, ulaşımda yaşanan sorunların üstünü örtmek için sadece zam yapabiliyor, başka hiçbir şey yapacak kuvveti yok çünkü.
Geçelim Bolu yereline. Sayın Başkan İzzet Baysal Caddesini yenileyeceğim dedi, caddedeki elektrik direklerini değiştirip yolları boyamaktan öte geçemedi. Neden? Çünkü gücü yetmiyor. Şehrin her yerine taktırdığı pavyon ışıklarıyla vatandaşın gözünü alıp “iş yapıyorum” görüntüsü oluşturmaya çalışan Başkan Özcan, sık sık gündemde kalmak uğruna hizmet yerine siyaset üreterek destekçilerinin etkisini hep ardında hissediyor. Hizmet bekleyen vatandaşın biçare serzenişlerine kulak kapatıp pavyon ışıklı caddeler, sokaklar, yollar, binalar yapıp “bakın ne güzel yaptık” diye övünüyor bir de.
Dişe dokunan projelere gücü yetmiyor diyorum da bakmayın siz. Bu Başkan var ya bu Başkan… Hizmet yerine siyaseti boşuna yapmıyor. Belediyede bile siyaset derdinde. Öyle ki sırf bir sonraki dönem yeniden oy toplayabilmek için ya seçime yakın o yapmadığı dişe dokunur projelerin temelini atacak ya da “beni tekrar seçin bunları halledeyim” diye oy toplayacak. Klasik bir siyasetçi modeli. Rüzgar çok, icraat yok.
Gelelim şu bazı araştırma şirketlerinin anketlerine. Bizim Başkan ya 1. ya 2. olmuş. Olsun, tebrik ederiz, daha iyisi olsun. Ammaaa… Bizim Başkana oy verenlerin önemli bir kısmının neden Tanju Özcan dediği de ortada. Hizmetten değil, hezimet yaşamasın diye. Ne demek bu? Şöyle ki Başkan Tanju Özcan’ın sık sık siyasi konularla gündeme gelmesi ve doğal olarak bunu toplumun genelinin savunduğu düşünceler üzerinden yapması onun eksikliğini asla istemediği o kamuoyu desteğini almasını sağlıyor. Doğal olarak insanlar “en başarılı belediye başkanı?” sorusu sorulduğu zaman aklına gerçek anlamda belediye hizmetleriyle öne çıkan değil siyasi olarak öne çıkan, siyasi olarak beğendikleri ismi getiriyorlar. E bizim Başkan’ın da başarı öyküsü böyle. Gözardı etmeyelim tabi, sıralamaya giren isimlerin bazılarında bu etkinin aynısı mevcut.
Ne diyelim, sonuç olarak bizim Başkan iyi konuşuyor hoş konuşuyor da artık kendi susup bir de konuyu Bolu’ya getirip somut hizmetlerini konuştursa tam olacak.