Edirne'de kurak geçen yaz ayının ardından buğdayı kuru toprağa eken üreticinin yüzü, kışın aldığı yağışlarla güldü.
Haziran ayında başlayacak hasat öncesi üretici, geçen yıl kuraklık ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle yaşadığı verim kaybını yaşamamak için yeniden mevsim yağışlarını beklemeye başladı.
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, buğdayın ne kadar dane yapacağını belirlediği dönem olan başaklanma dönemine girdiğini belirterek, bu dönemde yağacak yağışların verimde belirleyici rol oynayacağının altını çizdi.
Buğdayda gelişimin güzel gittiğini söyleyen Kaya, "Şu anda görünüm gayet güzel. Tabii son yağışlar da bayağı yağdı. Şu anda çiftçilerin işlem yapmasına da bir olanak verdi. Çiftçiler yabancı ot ilaçlarını, ikinci gübrelerini yavaş yavaş attılar. Bu da önemli çünkü tam buğdaylar şu anda sapa kalkma döneminde. Sapa kalkma dönemi ne demek? Artık başaklanmaya yani dane yapma kısmına gitmesi demek. Bu anlamda çiftçiler bunları hemen hemen attılar veya hala bazı gübre atmalar da devam ediyor. Nisan yağışları da önemli çünkü en önemli verimlerden bir tanesi. Verim dediğimiz olay dekardaki bitki sayısı, bitkideki dane sayısı, danenin ağırlığı. Şimdi buradaki en önemli şey bu tam kritik periyot. Yani başak çıkıyor yavaş yavaş. Bitkide kaç tane dane yapacağına karar veriyor. Şu anda yeteri kadar nem var toprakta. Bu en azından bir 10-15 gün civarında idare eder ama mutlaka o dediğimiz kritik periyot olan bitkideki dane sayısının belirleneceği olan başaklanma döneminde de yağışlar son derece önemli, son derece belirleyici rol oynanacak verimde" diye konuştu.
"DANE AĞIRLIĞI ÇOK ÖNEMLİ"
Özellikle mayıs sonu ve haziran ayında düşecek yağışların önemini vurgulayan Prof. Dr. Kaya, "Buğdayda danenin ağırlığı çok önemli. O da işte mayıs sonu, haziran içerisindeki sıcaklıklar da belirlenecek. Çok aşırı, geçen seneki gibi kuraklıklar olmazsa yani çok daneler, suyunu çok çabuk kaybetmezse görünüm gayet güzel, yüksek verimler bu yıl elde ederiz diye düşünüyorum. Çünkü geçen yıl gerçekten üreticiler çok mağdur oldu. Hem fiyatlardan, hem maliyetlerden, hem de verimlerden. Çünkü son yılların en kurak şeyi yazını geçirdik. Çiftçi hep 'seneye, seneye' dermiş. Bu anlamda da inşallah o sene bu senedir, geçen seneki zararlarını yüksek verimlerle telafi eder diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"KIŞ YAĞIŞLARI DOLU DOLU OLDU"
Bölgenin geçen yıla nazaran kış ayında güzel yağışlar aldığını dile getiren Kaya, "Her ne kadar son 50-60 yılın en sıcak kışını geçirsek de yağışlara baktığımız zaman gayet güzel yağışlar aldık geçtiğimiz döneme nazaran. Bu açıdan kış yağışları açısından dolu dolu oldu. Bu anlamda kış yağışları hem ayçiçeği hem buğdaylar için son derece önemli. Çünkü toprak doydu. Toprak doyduğu için de en azından kökler civarında belli bir depo yağışları, depo nemleri var. Bu bizim olaya daha fazla umutlu bakmamızı, geçtiğimiz sezonlara nazaran daha çok umutkar olduğumuzu gösteriyor. Burada en önemli olan bundan sonraki nisan yağışları çünkü bu yağışlar belli ölçüde idare edecek. Nisan yağışları ve mayıs sonu haziran başındaki olan sıcaklıklar. Onlar da istediğimiz şekilde giderse daha önceki hep o aldığımız 600-700 kilo olan yüksek verimleri yakalarız diye düşünüyorum" dedi.
"BUĞDAYDA YATMALAR ÇOK FAZLA PROBLEM"
Prof. Dr. Yalçın Kaya, bazı üreticilerin yüksek verim almak için azot gübresini fazla attığını, bu nedenle üründe yatmalar olduğunu belirterek, "Buğdayda yatmalar çok fazla problem. Gerçekten bazı çiftçiler özellikle üst üste binmelerde, tarla dar olduğunda gübre dağıtıcıyla attığında ayarlayamıyorlar doğal olarak. Bazı gübreler iki kat dozda geliyor. Yani üst üste binmeler yastıklamalarda, tarla başlangıçlarında falan bu açıdan bu yatmalar oluştu. Önemli olan bizim için sap yatması. Sap yatmasını da şu anda sapa kalkma dönemi olduğu için öyle problem teşkil edeceğini düşünmüyorum. Bu anlamda onların hepsi kalkar zaten, sıkıntı olacağını düşünüyorum. Verime veya herhangi bir bitkiyedir, bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.
"İLAÇLAMALAR RÜZGARSIZ HAVADA YAPILMALI"
Öte yandan Edirne Ziraat Odası da, üreticiye yabancı otla mücadelede uyarıda bulundu.
Odadan yapılan açıklamada, "Bazı buğday ve arpa ekili alanlarda yabancı ot ilaçlaması yapılmadığı geçe kaldığı görülmüştür. Bu durumda ileriki günlerde bazı üreticilerimiz buğdaylarda yabancı ot ilaçlaması yapmak durumunda kalacaktır. Unutmayalım ki, buğdaya atılan yabancı ot ilaçları özellikle amin içerikli olanlar rüzgarlı havalarda taşınarak komşu tarlalardaki ayçiçeği yapraklarına geldiğinde olumsuz etki yapmaktadır. Bazı yıllarda oluşan etki nedeniyle ürününü bozan ve ikinci defa eken üreticilerimiz olmuştur. Kendi tarlamızda daha iyi verim almak için yabancı otları öldürürken komşumuzun da ayçiçeğini öldürmeyelim. Böyle olayların yaşanmaması için üreticilerimizin çok dikkatli olması, ilaçlamalarını rüzgarsız ve sakin havada yapması oldukça önemlidir" denildi.