Bolu Ticaret ve Sanayi Odası yaptığı açıklamada “Takdir edersiniz ki doğrudan siyasilerimizi ilgilendiren bu tip konulara Ticaret ve Sanayi Odamızın müdahil olması bizi ziyadesiyle üzmüştür. Kaldı ki bizim misyonumuz bölgelerimizdeki ticareti ve sanayiyi en üst seviyeye çıkartmak adına birlikte hareket etmek olmalıdır. Ayrıca Bolu ve Düzce halkının siyasi söylemler ile ayrıştırılması ve karşı karşıya getirilmesi hiçbir akıl tarafından savunulamaz.
Coğrafi olarak baktığımızda bütün dağlar isimlerini zirvelerinden alır. Bakacak’tan itibaren dağın eteklerinin Düzce sınırları içerisinde olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Bolu Dağı’nın zirvesi coğrafi olarak da Bolu il sınırları içerisindedir. Bu durumda doğru bilinen yanlışlar söylemi “DOĞRU BİLİNEN DOĞRULAR” kapsamındadır. Bolu Dağı eteklerindeki ticaret erbabının çoğunun Düzceli olması da bu durumu değiştiremez. Kaldı ki İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde Anadolu’nun farklı illerinden gruplaşmış ticaret erbapları tarafından oluşturulmuştur. Bu mantıkla o semtlerin isimlerini de mi değiştirmemiz gerekir?
Sayın Özlü’ye buradan sormak istiyoruz: İllerimizin geleceği olan ulaşımda bizlere çağ atlatacak Hızlı Tren Projesi’ne karşı olmasının sebebi de Bolu fobisi mi?
Sözün özü düz yerde dağ olmaz. Sayın Özlü’nün Düzce için ne kadar konuşma hakkı varsa Tanju Özcan'ın da Bolu için o kadar konuşma hakkı vardır.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur ifadeleri kullanıldı.
