Sayın Rektörüm, Sayın İl Müftümüz, Mülki ve yerel idarenin kıymetli yöneticileri, Saadet Partisi Bolu İl Başkanımız, STK’larının kıymetli temsilcileri, uzaktan yakından programımıza teşrif eden kıymetli Müslümanlar,
Bir milletin asıl gücü olan, imanlı ve inançlı evlatlarımız, sevgili genç kardeşlerimiz !
İşgalci ve katil İsrail’e karşı başlatılan Aksa Tufanı Operasyonu’nun yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirdiğimiz “Ya Zafer Ya Şehadet” temalı bu anlamlı programımıza hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
Hepinizi selamların en güzeli olan Allah’ın selamı ile, hürmet ve muhabbet ile selamlıyorum.
Yine bizleri kırmayarak davetimize icabet eden Filistinli araştırmacı gazeteci yazar Moin Naim beyefendiye, sanatçımız Osman Gündüz ağabeyimize ve Aslahattin camii imam hatibi Hafız Mustafa Akyaman hocamıza teşekkür ediyorum.
Ve yine programın organizasyonunda emeği geçen şube yönetimimize, üniversiteli, liseli genç kardeşlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Kıymetli misafirlerimiz
Bugün burada şerefli Gazze halkının ve izzetli Filistin direnişinin yanında olduğumuzu göstermek, 7 ekim'den bugüne katledilen 50 bine yakın şehidimizi yad etmek ve Aksa Tufanı nedir Ne değildir bunu konuşmak üzere bir araya geldik.
Cenabı Allah bütün şehitlerimizin şehadetlerini kabul etsin. Hasta ve yaralılara acil şifalar versin.
İslam davası uğruna yaşamayı ve şehadete erişmeyi bizlere de nasip eylesin.
7 Ekim Aksa Tufanı operasyonundan bugüne bizler Anadolu Gençlik Derneği olarak hem Bolu genelinde hem Türkiye genelinde onlarca belki yüzlerce program icra ettik.
Bu topraklarda İyiliği emredip kötülükleri ortadan kaldırma gayesi ile kurulmuş bir teşkilat olarak bizler bu programları birbirimize hakkı ve hakikati hatırlatmak gayesi ile icra ediyoruz.
Bu vesile ile birinci olarak siyonist medyanın yalanlarına,manipülasyonlarına vv içimize ektiği en büyük fitne tohumlarından biri olan ırkçılık hastalığına kapılarak Siyonistlerin ağzıyla konuşan müslüman kardeşlerimizi ve vatandaşlarımızı uyarmak, inanç ve tarih bakımından kendilerine bazı hakikatleri hatırlatmak istiyoruz.
Müslümanlar için Mekke, Medine ne ise Kudüs de odur, Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ne kadar mübarek ise ilk kıblemiz Mescidi Aksa da o kadar mübarektir.
Bu topraklar, bu kutsal beldeler daha 100 yıl öncesine kadar bizim idare ettiğimiz onurumuz, namusumuz ve şerefimiz olan topraklardır.
Bu yüzdendirki Filistin davası sadece Filistinlilerin değil bütün müslümanalrın ve bu Milletin ortak davasıdır.
Dolayısıyla tüm Müslümanlarin bu davayı canlarıyla ve mallarıyla savunması gerekirken Filistin'den bize ne, Araplardan bize ne gibi bir takım söylemlerde bulunmak bir Müslüman için, hangi görüşten olursa olsun bu topraklarda yaşayan insanlar için bir utanç vesilesidir.
Hele ki hem ümmet adına canlarıyla mallarıyla cihad eden hem de ülkemiz adına da Gazze’de bir savunma cephesini temsil eden Hamas için terör yaftasında bulunmak kendini bilmezlik, inancını bilmezlik ve tarihini bilmezliktir.
Bir terör örgütü varsa o da ancak, Arz-ı mev’ud hayalleriyle bizim topraklarımıza da göz diken, taşeron örgütleriyle Mehmetçiğimize kurşun sıkan, kadın çocuk genç yaşlı demeden bütün bir coğrafyayı kana bulayan katil ve işgalci İsrail'dir.
Hamas ise hem kendi vatan topraklarını hem de ümmetin onurunu ve namusunu savunma mücadelesi veren, ümmetin izzetini ayağa kaldıran şerefli bir direniş hareketidir.
Bolu’dan el Kassam tugaylarının aslanlarına, Hamas Mücahidlerine selam olsun.
İkinci olarak , bu zulümlerin ve işgallerin devam ediyor oluşu İsrailin öyle zannedildiği gibi güçlü olduğundan değil, Müslümanların dağınık olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu bağlamda; zulümleri elleriyle durdurmaya gücü yeten başta ülkemiz yöneticileri olmak üzere İslam ülkelerinin yöneticilerine, Allah’ın ipine sımdıkı sarılarak Erbakan Hocamızın temellerini attığı D-8 İslam Birliği’nin harekete geçirmelerini hatırlatmak ve ümmetin Onur’u ve namusu olan Kudüs'ümüz,Mescid-i Aksa'mız ve mazlum kardeşlerimiz lehine alacakları ticari, siyasi, askeri ve diplomatik her türlü kararda yanlarında, aleyhine alabilecekleri her türlü kararda ise karşılarında olduğumuzu ifade etmek için bu programları icra ediyoruz.
Bizler, Kürecik ve İncirlik üslerine el koyulsun,
İsrail’e yakıt olan Petrolün Vanaları Kapatılsın ve
TEK ÇARE İSLAM BİRLİĞİ demeye devam edeceğiz.
