Depremin Öncesindeki Huzurun Sessizliği

Aralık 2022'de, Türkiye'nin birçok bölgesinde günlük yaşam sürerken, depremin habercisi olan bir sessizlik vardı. Doğanın derinliklerinde gizlenen tehlike, o gün beklenmeyen bir anda patladı. Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, o döneme dair "Deprem öncesi, fay hattında ciddi bir gerilim birikimi vardı, ancak ne yazık ki bu gerilim tespit edilemedi ve bu felaketi önlemek mümkün olmadı" dedi.

Kahramanmaraş'ın Yüreğindeki Sarsıntı

Göletlerde gözle görülür çekilme: Gölköy su oranı düştü. Şimdide Mudurnu’da susuzluk baş gösterdi Göletlerde gözle görülür çekilme: Gölköy su oranı düştü. Şimdide Mudurnu’da susuzluk baş gösterdi

Pazarcık İlçesi, depremin tam merkez üssüydü ve etkileriyle başa çıkmak zorunda kaldı. Yıkılan binalar, çöken köprüler ve insanların yüzlerindeki derin endişe, Kahramanmaraş'ın yaralarını gün yüzüne çıkardı. Gökçeoğlu, "Pazarcık, depremin vurduğu an itibariyle adeta bir savaş alanına dönmüştü. Ancak, bu felaketle baş etme kararlılığıyla dolu insanlar, yeniden inşa sürecini başlattı" diye ekledi.

Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu ile Fay Hattının Ardındaki Gerçekler

Gökçeoğlu, fay hattıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. "Türkiye, jeolojik yapısı nedeniyle sürekli deprem riski altındadır. Bu felaket, sadece Kahramanmaraş'ı değil, tüm ülkede deprem bilincini artırmalıdır. Bilim insanları ve yerel yönetimler, önleyici tedbirler konusunda daha fazla işbirliği yapmalı ve toplumu deprem konusunda eğitmeli" dedi.

Yaraları Sararken Geleceğe Yönelik Umut

Bir yıl sonra Pazarcık, depremin izlerini silmeye çalışıyor. Yeniden inşa süreci, birlik ve dayanışma ile hız kazanıyor.  "Kahramanmaraş halkı, bu zorlu süreçte gösterdiği dirençle takdir topluyor. Ancak, bu felaket, deprem önleme ve hazırlık konularında daha fazla adım atma gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor" dedi.

Asrın felaketi, Türkiye'yi derinden sarsmış olsa da, bir yıl sonra umut ve dayanışma ile dolu bir geleceğe doğru adım atılıyor.

Editör: Songül Karaca